Translate

the social network etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
the social network etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

28 Temmuz 2013 Pazar

Biyografi Sevenlere Film Tavsiyeleri

    
     Biyografi tarzı film az izlenmesinden dolayı olsa gerek çok fazla rastlanılmıyor ve ilgi az olmasından dolayı güzel bir yapıma denk gelinmiyor. Genel olarak tarayıcılarda bu tarz film arayanlardan biri de bendim ve birçok film izledim. Arayan arkadaşlara yararlı olmak adına bu yazıyı yazarak filmler hakkında kısa bilgi vereceğim.
    
     The Social Network : Mark Zuckerburg hayatı ve Facebook'un gelişimine dikkat çekiyor. 2004 yılında Harvard'da aniden kurulmasını, nasıl aniden başarı sağladığını ve sınıf arkadaşı olan kurucularının aniden zenginleşen hayatlarının nasıl değiştiğini ele alıyor.
    
     Into The Wild : Christopher McCandless üniversiteden mezun olduktan sonra hemen sonra iş, aile ve sorumluluk gibi ağırlılıkları geride bırakıyor. Bütün parasını yakıyor ve Alaska'da doğa ile birebir yaşamak için yola koyuluyor. McCandless, iki yıllık yolculuğu boyunca bir kez bile ebeveynleri ve kız kardeşi ile haberleşmiyor. McCandless, uzun yolculuğu boyunca bin bir tür macerayla karşılaşıyor.     
 
     The Pursuit of Happyness : Chris Gardner maddi olarak ayakta kalmakta zorlanan ama buna rağmen son derece iyi niyetli ve çalışkan bir aile babasıdır. Karısı, artık içinde bulundukları duruma dayanamayıp evi terkedince oğlu Christopher ile yalnız kalırlar. Bu durumun yarattığı hayalkırıklığını ve zorlukları henüz atlatmamışken oturdukları evden de ev sahibi tarafından çıkartılırlar. Oğlu ile birlikte sokakta kalmasına ve tuvaletlerden düşkünler evine kadar çeşitli mekanlarda barınmaya çalışmasına rağmen Chris, oğlunun sevgisi ile ayakta kalmaya ve var gücü ile çalışmaya devam eder. Büyük bir sevgi ve mücadele öyküsünün anlatıldığı filmde Will Smith ve gerçek hayatta da oğlu olan Jaden Smith'in etkileyici oyunculuklarına sahne oluyor.
 
     127 hours: Film, dağcı Aron Ralston’ın büyük bir kaya parçasının arasında 5 gün boyunca kaldığı süreci ve yaşam mücadelesini anlatıyor.
    
     İyi Seyirler...

19 Temmuz 2013 Cuma

Neden Facebook'tayız ?


     Çoğu insanın daha la nasıl girdiğini fark edemediği bir Facebook olgusu var. Ne ara bu kadar insan katılmıştı bu sosyal ağ sitesine anlaşılmaz ve hatta ne amaçla olduğumuzda net değildir. Ama tek bir bilinen var bundan kopamadığımız. Belki kendi isteğimizle belki de arkadaşlarımızın kim bilir…
      İlk başlarda sadece tanışma sitesi olarak kurulan Facebook artık başka amaçlara hizmet eder olmuştu. Bu sitede arkadaşlarınla mesajlaşabiliyor, videolar paylaşıyor ve hatta oyun bile oynayabiliyordun. Öyle planlı düşünülmüş ki arkadaşlarınla oynarken aynı zamanda puan olarak yarışıyorsun. Sen oynarken arkadaşlarına istek yolluyor böylelikle oyun kendi reklamını kendi yapmış oluyor. Hatta arkadaşlarınla muhabbet ederken konusu geçiyor ve bilmeyenleri oyunu oynamaya teşvik ediyor. Sadece belli bir yaş grubuna hitap etmedi , farmville oyunuyla ev hanımlarını da Facebook ağına kattı.
      Bir zamanlar kolay mesajlaşmayı ve görüntülü konuşmayı sağlayabilen nadir programlardan olan Windows Live Messenger’ında sonunu getirdi. Çünkü Facebook kullanım olarak daha rahattı. Bir program indirmek zorunda değildiniz ve bu sayede her bilgisayardan erişebiliyordunuz . Bununla kalmayıp video izleyebiliyor, oyun oynayabiliyor ve haberleri takip edebiliyordunuz. Bu farklı özellikleri kapsayan Facebook sadece Windows Live Messenger’ı etkilemedi tabiki. O zamanların popüler okey oynama sitesi Mynet de nasibini aldı. Facebook’a okey oyununun gelmesiyle ziyaretçi sayısı epey azaldı. Facebook herkesin zayıf noktası olan “kolaylık”tan vurmuştu.
      Akıllı telefonların çıkmasıyla insanlar bilgisayar kullanımından çok telefon kullanımına yöneldiler. Bu da gösteriyordu ki Facebook telefonlara taşınmalıydı. İnsanları telefona yönlendirmenin tek yolu ücretsiz kullanım hakkı vermekti. Facebook bunu da düşünerek 0.facebook’u halka açtı. Böylelikle insanlar interneti değil Facebook’u kullanıyorlardı. Düşünsenize telefonunuzda internet olmasa bile Facebook’tan arkadaşlarınıza ulaşabilirdiniz, kontöre bile ihtiyacınız yoktu. Ama her güzel şeyin bir sonu olduğu gibi bunun da vardı. 0.facebook kapandı fakat insanlara öyle bir bağımlılık yapmıştı ki insanlar internet paketi yaptırmaya para vermekten kaçınmadı. Yer bildirimi özelliği buna fazlasıyla katkı sağlamıştı.
      Facebook’a ne ara, ne amaçla katıldığımız bilinmez ama bu gelişimiyle yıllarca bu sitede bulunacağımız kesin. Facebook’un kuruluşunu daha detaylı bilmek isterseniz “The Social Network” filmini izlemenizi öneririm.